Türkiye markası için bulunmaz fırsat: Göbeklitepe yılı

Türkiye markası için bulunmaz fırsat: Göbeklitepe yılı

Şanlıurfa’daki Göbeklitepe, tarihin akışını değiştiren bir keşif. 12 bin yıllık geçmişiyle dünyada bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri. İnsanlık tarihinin bilinen ilk ta­pınağı… Dünya tarihi ve kültürel mirası için çok önemli ve öncelikli olan Göbeklitepe kazı alanı do­ğal çevresi hiç dokunulmadan kaldığı için emsalsiz arkeolojik buluntulara sahip. Medeniyet tarihinin yeniden yazılmasına neden olan Göbeklitepe’nin İncil’de bahsedilen Cennet Bahçesi olduğunu iddia edenler bile var.

MÖ 9.600 ve 8.200 yılları arasında avcı-toplayı­cılar tarafından dikildiği sanılan, oysa uzmanların yerleşik düzene ta o tarihte geçildiğinin kanıtı ol­duğunu iddia ettikleri Göbeklitepe’de anıtsal yu­varlak, oval ve dikdörtgen megalitik (harçsız, birbi­ri üzerine geçmeli olarak inşa edilmiş) yapılar yer alıyor. Cenaze törenleri için kullanıldığı düşünülen bu yapılar, Yukarı Mezopotamya’da yaşayan insan­ların yaşam biçimi ve inançlarını anlatan oymalar­la süslenmiş. Bu oymaların piktografik (eşya, obje, yer, işleyiş ya da kavramı resmetme) özellikler taşı­ması yazının ilk safhaları olarak da yorumlanıyor. Eğer bu ispatlanabilirse yazının Sümerlilerden çok daha önce icat edildiği anlamı da ortaya çıkacak…

Bunlar gibi çok sebeple insanlık tarihini değiştiren

ve gelecekteki keşiflerle değiştirmeye aday Göbek­litepe bütün ihtişamıyla bize emanet bir miras. Yıllar süren çalışmalarla bu mirası açığa çıkarmak ve korumak için büyük çaba sarf edildi. Sıra Gö­beklitepe’nin ve ülke olarak yaptığımız çalışmala­rın tanıtımına geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2019 yılının “Göbeklitepe Yılı” ilan edildiğini açıklaması bu nedenle ele geçmiş çok önemli bir fırsat.

İletişimi koordine edecek bir yapı şart

Tüm insanlığa ait olduğu şüphe götürmez olan bu kültür mirasına nasıl sahip çıktığımızı, kültür ve tarihe olan saygımızı ve insanlık adına taşıdığımız görev bilincimizi bu fırsatla tüm dünyaya göstere­biliriz. Ayrıca, Göbeklitepe’nin tanıtımını layığıyla yaparak dünyanın kendi tarihini anlamasını biz sağlayabiliriz. Bunları yaparken sadece kazı alanının değil çevre­sinin ve peyzajının korunması, turist trafiğinin an­lık izlenerek ihtiyaç duyulan altyapının sağlanması önceliklerimiz olmalı. Aynı zamanda üzerinde du­rulması gereken diğer bir konu da Göbeklitepe’nin tanıtımıyla ilgili bir iletişim stratejisi oluşturulma­sı ihtiyacı. Ulusal ve uluslararası iletişimin sağ­lanması açısından işin sahibi sayılacak Cumhur­başkanlığı İletişim Başkanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın arkeolojik alan hakkında bilgi vere­cek profesyonellerin yetiştirilmesi, bilgi kitapçık ve broşürlerinin hazırlanması, web sitelerinin kurul­ması gibi konular üzerinde titizlikle durduklarına şüphe yok. Sadece onların dışındaki tüm güçleri birleştirecek, oyuncaktan şarkılara, dizi filmlerden belgesele kadar her türden iletişim faaliyetini ko­ordine edecek bir yapının ortaya çıkması şart…

Tabii keşke iletişim danışmanlığı şirketlerinin çatı örgütü İDA ve / veya PR uzmanlarının derneği TÜHİD bir araya gelip bu iletişim çalışmasını bir sosyal sorumluluk projesi olarak yürütebilseler, onlara bir de Reklamcılar Derneği katılsa… Tadın­dan yenmez…

Seçimlerde dijital iletişim ağırlık kazanıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti il başkanlarıyla düzenlediği toplantıda yerel seçimlerle ilgili yürüttükleri kampan­yaya dair yaptığı açıklamalar iletişimcilerin gözünden kaçmamalı. Seçim kampanyalarının sokak ayağı, yıllardır her seçimde huzur kaçırdığı, görüntü kirliliği ve gürültü yarattığı için eleştirilere konu olur. Bu nedenle de seçim dönemleri vatandaşlar açısından karmaşa ve yorgunluk yaratan bir sü­rece dönüşür. Bildiğimiz kadarıyla AK Parti tanıtım ekibi bu konuda üstüne düşeni yapmış ve kimseye rahatsızlık vermeyen, çevreyi kirletmeyen ve israfı da önleyen bir seçim kampanyası planlamış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bahsi geçen toplantıda yerel seçimler için yaptıkları kampanyada gö­rüntü ve gürültü kirliliğine izin verilmeyeceğini ifade ederek şunları söylemiş:

“Çok eskilerden beri yerleşmiş bir seçim kampanyası anlayışı vardır. Şehirlerimizin caddeleri, sokakları her yeri parti bayrak­larıyla, afişlerle donatılır. Biz bununla ilgili bir düzenleme yaptık. Kimse buna riayet etmi­yor. Partilerin ve adayların gö­rünürlüğünü sağlamaya yönelik bu kampanya tarzı güç gösterisi olarak devam etti. Günümüzde artık buna ihtiyaç yok. Bunu artık çok ilkel buluyoruz. Eski tarz kampanya yöntemleri şe­hirlerimizi kirleten, tepkiye yol açan bir hale geldi. Gürültü ve görüntü kirliliği oluşturan kam­panya yöntemini tamamen terk ediyoruz.”

AK Parti ve Sayın Cumhurbaş­kanı’nın konuyla ilgili hemen aksiyon aldığına #MüzedeSelfie gibi kampanyalar ve son sosyal medya trendi olan #10yearc­hallenge paylaşımlarıyla şahit olduk. Sosyal medya kullanıcı­larının 10 yıl arayla çekilen fotoğraflarını paylaştığı akıma çocuklarla çekilmiş fotoğraflarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan “Dünden bugüne çocuklarla #10Ye­arsChallenge” yazısıyla katıldı. 54 milyonu aşkın internet kullanıcısı olan Tür­kiye’de siyasilerin bu mecrayı tanıtım ve olumlu mesajlar için kullanıyor oluşu iletişimciler açısından ıskalanmaması gereken bir konu.

Bu arada CHP’nin de klasik gürültülü patırtılı, konvoylu, üçgen bayraklı kam­panyaları tercih etmeyeceğine dair işaretler var. Tüm parti teşkilatına gönde­rilmiş olan standart görseller çalışması da bunun bir kanıtı. CHP de dijital ortamı tercih edecek gibi…

Bir de TV’lerdeki “didişme” programlarına bir çare bulunsa… Hep birlikte bağrışıp reklamcı diliyle rabarba havası yaratan o gergin ortamlar düpedüz kabak tadı vermiş durumda.

Sakin bir seçim atmosferi herkese yarar sağlayacaktır…